“Geleceğe” Enerji Veriyoruz!

“Geleceğe” Enerji Veriyoruz!

Rekortmen yüzücülerimiz Mert Türsoy (15) ve Doğukan Ulaç (24) ile Atatürk Spor Kompleksi, Kapalı Yüzme Havuzu’nda bir araya geldik ve hedefleri, imkanları, hayalleri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

 

  • Yüzme hayalinize ilk kulacı ne zaman attınız?

Mert Türsoy: Yüzmek için ilk kulacımı 6 yaşında attım. O günden bugüne 15 yaşıma kadar imkanlar dahilinde farklı havuzlarda yüzmeye devam ettim ve edeceğim.

Doğukan Ulaç: 4 yaşında ilk kulacımı attım ve 20 senedir aktif olarak yüzüyorum, 13 yaşında da kendi kriterlerimde en üst seviyede olan A Takımı’na yükseldim.

 

 

  • Nasıl bir disiplinle çalışıyorsunuz? Haftalık kaç klasik kaç branş set üzerinde çalışmanız oluyor?

Mert Türsoy: Pazar günü haricinde hergün mutlaka 2 saat yüzüyorum, Cumartesi de en zorlu antrenmanlarımı yüzdüğüm gün oluyor. Günlük olarak serbest yüzüşümü mutlaka yapıyorum, bununla birlikte her branşı yüzme gayreti içerisindeyim. Ağırlıklı olarak da asıl branşım olan kurbağa stilini mutlaka yüzüyorum. Yüzme dışında da haftada 3 gün, 1 saatlik Fitness çalışıyorum.

Doğukan Ulaç: Uzun mesafe yüzücüsü olmamdan kaynaklı antrenmanlarım günlük 2 buçuk saat sürüyor, günlük 6-8 km aralığı yüzmem gerekiyor. Her branşı yüzerim tabi ki ama ağırlıklı olarak setlerim serbest yüzüş üzerinedir. Cumartesi günü benim de en uzun ve yoğun tempomun olduğu gün oluyor.

 

 

  • Yüzme sporu dışında medidatif olarak, yoga ve nefes pratikleri ile bedeninizi besliyor musunuz?

Mert Türsoy: Lise öğrencisiyim ve yoğun bir ders programım oluyor. Öte yandan yüzmek için de mutlaka zaman ayırıyorum bu sebeple şu sıralar başka aktiviye yapamıyorum ancak bir dönem yoga yaptım, eğitim aldım. Vücudumda yoga sonrası rahatlığı hissederdim, kaslarım devamlı yüzdüğüm için gergin olur, yogadan sonra daha esnek hale gelirdim ve kendimi daha enerjik hissederdim. Yüzme sporuna önemli bir faydası olduğuna da inanıyorum, özellikle son 10 dakikasında bedeninizi dinlendirdiğiniz ve gevşettiğiniz bir Pratik var, en çok dinlendiğimi hissettiğim an o 10 dakika olurdu. Sporcu ve özellikle yüzücülere mutlaka yogayı öneririm. Nefes pratiklerini hiç denemedim ama şu an denemeye karar vedim. (gülüşmeler) Kazanacağımı hayal etmekse benim için bir meditasyon şeklidir.

Doğukan Ulaç: Benim de yoga yaptığım bir dönem oldu, vücudumun esnemesine büyük bir faydası olduğunu hissetmiştim. Özellikle yogadan bir sonraki günün antrenmanlarıma faydasını çok hissederdim. Zamanımı ayarlama konusunda bir sorun yaşadığımdan ötürü devamını getiremedim. Nefes pratikleri konusunda ilk defa şöyle bir deneyimim oldu: 2 sene önce milli takım kampına katıldığımda ilk pratiğimi, kampa gelen fizyoterapistin nefes pratikleri yaptırmasıyla, antrenman öncesi yapmaya başlamıştım. Bu alışkanlığım hala sürüyor. Meditasyonu daha önce deneyimlemedim, yarış öncesi de gayretim; yarışı düşünmemek üzerindedir.

 

 

  • Yüzmek hayatınızı nasıl şekillendirdi? Yüzerkendinlenen biri misiniz?

Mert Türsoy: Yüzdüğüm esnada geri kalan her şeyi unutuyorum ve bu çok iyi hissettiriyor, bu sayede aslında dinleniyorum. Özellikle uzun yüzüşlerimin bir kısmında düşünür ve suyun içindeyken birtakım şeyleri çözümlerim. Stresimi atar, vücudumu daha dinamik, mental olarak da rahatlamış hissederim.

Doğukan Ulaç: Yüzme benim eğitim hayatımı çok olumlu şekilde etkiledi ve kariyerime de bir değer kattı. Üniversitede Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünde lisansımı tamamladım. İlgi alanım üzerine bir kariyer hayallerimdeki gibi sonuçlandı. Mental olarak da dinlendirmesi konusunda da Mert ile aynı görüşü paylaşıyorum, yüzdükten sonra bedenen bir yorgunluğumuz tabi ki olur ancak, yüzmek ve tamamlamamız gereken setleri tamamlamış olmak, zihinsel bir rahatlamayı da beraberinde getiriyor.

 

 

  • Hedefiniz nedir? Kimsenin başaramadığı bir rekor mu yoksa denenmemiş bir açık deniz yüzücülüğü mü?

Mert Türsoy: İlk hedefim Doğukan abiyle birlikte Kıbrıs’tan Türkiye’ye yüzerek gitmek ve Kıbrıs’a yüzerek geri dönmek! Bunu başaracağımıza çok inanıyorum. Hedefim de, kendi kriterlerimde Türkiye’de ilk üçe girmek. Kıbrıs’ta da kırmak istediğim 2 rekor var; 15-16-17-18 yaş gruplarında 100 metre Kurbağalama rekorunu kırmak ve 200 metre Kurbağalamada 19 yaş KKTC rekoru kırmak isterim.

Doğukan Ulaç: Genelde Türkiye’de yapılan şampiyonalarda ilk 3 ve 5 arasında yer alıyorum, asıl yapmak istediğim Avrupa Barajları ve Dünya Şampiyonası barajlarına yaklaşmaktır. Kariyerime Türkiye Milli Takımı ile devam ederek, Avrupa Şampiyonalarında mücadele etmek isterim. KKTC’de kırdığım rekorları da daha ileriye taşımak isterim. İngiltere’den Fransa’ya Manş denizini geçmek de bir sonraki hedeflerim arasında.

Mert Türsoy: Bir hedefim daha var! Doğukan abinin rekorlarını da geçeceğim! (gülüşmeler)

 

 

BAŞARI; HEDEFLEDİĞİNDE, ÇABALADIĞINDA, DESTEKLENDİĞİNDE KAZANILIR.

 

  • Yüzerken yaşama dair neler öğrendiniz? Bu istekle neleri başardınız?

Mert Türsoy: En büyük kazanımım disiplin oldu. Okul hayatıma çok güzel bir etkisi var bu da bana yüksek notlara sahip, birbirinden başarılı dönemler olarak yansıyor, aynı zamanda sosyal hayatımda da etkilerini olumlu yaşıyorum.

Doğukan Ulaç: Yüzme, yaşama dair bana şunu öğretti; Başarı, hedef koyduğunda, hayal ettiğinde ve bunun için çaba sarfettiğinde elde edilebilecek bir durumdur.

 

 

  • Hedefinize giderken sizi alıkoyan, sahip olmak istediğiniz ancak olmadığınız imkanlar neler?

Mert Türsoy: Kuzey Kıbrıs’ta kullanabileceğimiz 2 adet havuz var, yarışabileceğimiz olimpik bir havuzumuz yok, mevcut olan olimpik havuzda da yarış yapılmıyor. Hedeflerimize giden yolda bu tür engeller bizi alıkoyuyor.
Doğukan Ulaç: Örneğin; Atatürk Spor Kompleksi Kapalı Yüzme havuzunda 6 adet kulvar var ve 10 kulvar olabilirdi. Kulvar sayısının az olması yarışların daha uzun sürmesine sebep oluyor bu da zamanını bizim gibi değerlendiren ve yoğun tempolu yaşayan tüm yüzücülerin burada daha uzun süre kalmasına sebep oluyor. Gönlümüz 50 kulvarlı bir havuzdan yana tabi ki. Depar taşları Türkiye’de ve 2010’dan beri Avrupa’da daha farklıdır. Yarışlara gittiğimizde bunun negatif etkisini çıkış anımızda sıklıkla yaşıyoruz ve bu durum daha geriden yarışa başlamamıza sebebiyet veriyor.

Mert Türsoy: Aslında sahip olmadığımız bir imkan daha var, düzenli olarak masaja gitmeye ihtiyacımız var, kaslarımızı hergün yoruyoruz ve kaslarımızın daha hızlı kendine gelmesi için masaj, fizyoterapist ile çalışmak gibi imkanlara ihtiyacımız var. Maddi olarak bunu her istediğimizda sağlamamız çok zor.

Doğukan Ulaç: Bugün Türkiye’de var olan kulüplerin, milli takımın, fizyoterapisti ve masörü var, antrenmandan çıktıktan sonra ya da antrenmana girmeden bundan yararlanabiliyorlar, bizde maalesef böyle bir imkan yok.

 

 

INTERGAZ’IN DESTEĞİ, MOTİVE OLMAMIZI SAĞLIYOR.

 

  • Intergaz’ın vermiş olduğu destekle neleri başarabileceğinizi düşünüyorsunuz? Bu durum size nasıl hissettiriyor?

Mert Türsoy: Kendimi daha motive hissediyorum, Intergaz’ın bana inandığını, beni desteklediğini bilmek, başarmam için de bana güçlü bir sebep veriyor.

Doğukan Ulaç: Enerji sektöründe güçlü bir kurumun bizim gibi genç sporculara destek vermesi oldukça önemli ve motive eden bir durum. Umuyorum ki zaman içerisinde, Intergaz’ın bize sağladığı imkanlarla hedeflerimize kulaç atarken yollarımız her daim birlikte olur. Böyle bir farkındalığın parçası olduğu için Intergaz’a çok teşekkür ediyorum, desteğinizle birlikte çok güzel şeyler başaracağımıza inanıyorum.

 

  • Yarının yüzücülerine, şampiyonlarına en önemli tavsiyeniz nedir?

Mert Türsoy: Spor daima planlı ve devamlı olması gereken bir şeydir, benim gibi hedefleri olan genç sporcuların da bu yolda daima, iyi bir planlama ve çalışma programı yapması ve buna uyması gerektiğini düşünüyorum. En önemli mesajım; yüzmek ne kadar zor ve yorucu olursa olsun, asla bırakmamaları ve çok güzel bir sporu yapıyor olacaklarıdır. Pes ettiğim, çok yorgun olduğum, yüzmek istemediğim günlerim elbette oldu ama hiç bırakmadım!

Doğukan Ulaç: Özellikle küçük yaş grupları için, hedeflerini belirlemeleri ve yüzmeye her zaman devam etmelerini söylemek isterim. Gelecek hedeflerinde mutlaka bizlerden daha iyi bir yüzücü olmak olsun. İnanıyorum ki her zaman daha iyi bir yüzücü olacaktır. 13-14 yaşlarına gelindiğinde muhakkak ki yüzme hocalarının kendilerini yönlendirmesiyle branşlarını seçsinler ve her stili de mutlaka çalışsınlar. Örneğin ben de çok iyi bir sırt yüzücüsüyüm ancak hocamın beni sersbest yüzüşe yönlendirmesiyle birlikte, alanımı belirledim.

 

Röportaj: Dilay Öksüm
Fotoğraf: İlayda Altınar

 

Share this article in your social networks.